LİZBON DEPREMİ

1 Kasım 1755, saat : 09:40.

Gece, Azizler Günü kutlanmış; tüm yaşayan ve vefat etmiş Azizler ve Azizeler (= Ermişler) anılmış, dualar/niyazlar edilmiş ve sabah deprem olmuş; yaklaşık 100.000 kişi vefat etmiş, onca yapı yıkılmıştır...

Bir ülke (= kıta) Tanrı’ya (= Kiliseye) bu kadar bağlıyken, gece de Azizler Günü kutlanmışken, sabah, depremle bir sürü insan ölmüştür. Bu, ‘Tanrı’nın bize kötülüğü, teodisedir, ilâhî adâlet değildir.’, denir ve dine (= kiliseye, kilisenin Tanrı’sına) itimat sarsılır.

Kant, Voltaire, Rousseau gibi yazar ve düşünürler, depremi Tanrı ve Bilim bağlamında tartışırlar; bu depremin Tanrı ile ilgisi yoktur, tamamen doğaldır ve bilimin konusu yapılmalıdır, ... derler.

...

Deprem ilâhî bir ceza mı; bir doğa olayı mı; ikisi birden mi, yani İlâh/Tanrı, doğayı kullanarak bize bir ceza mı vermektedir?!.

İnananlar açısından Tanrı’yı devreden çıkarmak mümkün değildir; O’nun izni olmadan bir yaprak dahi düşmez.

İnanmayanlar açısından, ‘bu iş bir doğa olayıdır; doğayı tanır ve fay hatlarına bina yapmazsak, bu kadar kötü etkilenmeyiz’, denir.

İnananlar da inanmayanlar da, ‘bu gibi olayları’ bir “uyarı”! olarak görürler; inananlar açısından bu, ilâhî bir uyarı; inanmayanlar açısından da ilmî bir uyarıdır.

İnananlar, ilmî uyarıyı; inanmayanlar da ilâhî uyarıyı anlamıyorlar (mı?)!.

Öyle ise!, inananlara ilim; inanmayanlara din; inanmayanları, bilim dine; inananları da, din bilime sevk etmesi lâzım!.

...

Lizbon Depremi, Avrupa’da bilim insanlarını dine sevk etmedi, aksine dinden (= kiliseden) uzaklaştırdı, soğuttu, çünkü o günkü din = kilise, meselelere bilimsel yaklaşmıyor ve dogmatik bakıyordu...

Bilim (= akletme), anlama çabasıdır. Akıldan = bilimden yararlanmadan = akletmeden, yaşananlardan ders alınmaz, almıyoruz; almayınca da sürekli ‘acı bir şekilde’! uyarılıyoruz. Ders alsak = fay hatlarına (çürük) binalar yapmasak, sonuç bu kadar ‘acı’ olmaz. 

“Bu kadar büyük bir gücün”! önünde hiçkimse duramaz ama bu “gücün” acı sonuçlarını biraz olsun akılla (= bilimle) azaltabiliriz.

Rabbim vefat edenlere rahmet, cümlemize yardım ve merhamet eylesin, hepimize geçmiş olsun. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET