VURGU ya da TONLAMA

Kelimelere yapılan ses vurgusuna ya da kelimelerdeki hecelere basarak söylemeye tonlama denir. Tonlama, dikkat çekmek, anlamı değiştirmek ya da ironi yapmak (başka da vardır, ben bilmiyorum) için yapılır. Bunu Efendim kelimesi üzerinden yapalım; yazı ile nasıl yapacaksak?!.

Yumuşak sesle ‘efendim’, dersem, efendim karşımda, buyur, demiş olurum; telefonda konuşuyor isem, alo sesine cevap vermiş olurum. (Her telefon eden benim efendim değildir.). Efendimin E’sini büyük yazar (ve söylersem), Peygamberimizi kast ederim. Hacıya gitmiş  Bayram’a, Hacı Bayram Efendi; bizim dairede çalışan hademe Hasan’a, Hasan Efendi, (ötekilere Bey), âmirim bişey emredince, tamam Efendim, demiş olurum; efendimi iki kere tekrarlarsam (efendim efendim) duydum ama duymadım, bidaha söyle der gibi, bir çeşit tahfif  yapmış, olurum. Kadın kocası için; mürit şeyhi için ‘bizim efendi’, der. Mahallenin camisinin imamına, imam efendi, denir. Uslu ve terbiyeli çocuğa ve yetişkine, efendi çocuk ya da efendi adam denir; o, uslu değil de yaramazsa geç şuraya da efendi efendi otur! (dur!), denir.

Bu anlamların hepsi tonlama ile verilemez; yeni tabirle kelimenin bağlamına = sözün gelişine, eskilerin deyişi ile kelimenin mâkabline ve mâba’dine, siyak ve sibakına (cümlede ve metinde kullanılışına, sentax ve contexine) bakılır. 

Bağlam, sözü yaşanan hayata ve kültüre bağlar. Bu yüzden, sözü söyleyenin yaşadığı çağ, o günün imkân ve şartları, ortamı, bilgi/kültür düzeyi vb. anlam/a için çook önemlidir.

Bu durum, Kitâb’ın anlaşılmasında da geçerlidir. Malûm, Ramazan ayı Kitâb’ın okunması ve anlaşılması için en uygun aydır. Bu ayda Kitâb’ı mealen de hatmedelim ve takıldığımız yerleri de Siyer’le = Efendimizin Hayatı ile takviye edelim; böylece Efendimize de bi “merhaba!” demiş ve “selâm”! vermiş oluruz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET