RÜYA

Rü’ya :

1) Uykuda görülenler.

2) Gerçekleşmesi hayal edilenler.

‘Bir rüyam var, inşallah onu gerçekleştireceğim.’ cümlesindeki rüya, ikinci anlamdaki rüyadır, bu rüya uyanıkken görülür. Gece görülen rüya ile amel edilmez, ona güvenilmez, rüya işte! denir, geçilir. “Gece, uykuda” gördüğümüzü (= rüyayı) görmeye devam edersek, “gece ve uyku” bitmez; hiç uyanamaz, gündüze ulaşamayız.

(Allah-u A'lem) Hz. Yusuf (a.s.)’ın gördüğü rüya, gündüz görülen bir rüya idi. Onun “rüya yorumlamasını da = te’vil-ül ehâhis’ini” de dün ve bugün yaşanan olaylardan (hâdiselerden) yola çıkarak = onlara bakarak (= nazar), geleceği görmesi şeklinde okumak ve anlamak gerekir.

İkinci anlamdaki bir rüyamız olur ve onun gerçekleşmesi için yaşarsak, eninde-sonunda o rüyamız gerçekleşir; aksi olursa boş boş, karmakarışık rüyalar (edğâsü ehlâm) görmeye devam ederiz. ‘Freud gibiler’! de böyle hastalıklı kişilerin rüyalarını yorumlamayı meslek hâline getirirler.

(Not : Acizâne fikrim, Freud’un patolojik rüya yorumları, insana sahici bir çıkış yolu sunmuyor; aksine insandaki patolojiyi artırıyor.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET