FARKLILIK ve TUTARLILIK

Her birey farklıdır = herkes özeldir, kimse kimseye %100 benzemez. Hatta herkes = her kişi, farklı zamanlarda ve farklı şartlarda farklı bir birey, farklı bir kişi olur. Öyleyse, insandaki tutarlılığı nasıl anlar ve nasıl açıklarız?!. Eğer yukardaki “önerme” doğruysa, biz kimseyi tam tanıyamayız. Kişiler (S. Demirel!) bize, ‘dün öyleydim, bugün böyleyim...’, diyebilir; makyavelistçe davranabilir.

Tutarlılık, herkesin = her kişinin farklı zamanlarda ve farklı şartlarda, farklı davranmasında ve üç-beş davranışında aranmaz; tüm davranışlarının bütünlük içindeki uyumunda, ahenginde, tek tek bakıldığında farklı görünen davranışlarının örüntüsünde/bütünlüğünde ve o örüntünün arkasındaki “ortak amaçta”! aranır.

Bu nasıl anlaşılabilir, bilinebilir?!..

Kişideki niyet bilinebilirse ve kişi ile yakın, sıcak, samimî iletişim kurulabilirse. Kişideki niyeti ve samimiyeti bizim %100 bilemeyeceğimizi, bunu sadece kişinin kendisinin ve Rabbinin bileceğini de biliyoruz. Öyleyse, kendimiz dışındaki bir insanın tutarlılığını ve samimiyetini sorgulamak bizim işimiz olmamalı; biz onun tüm zamanına, tüm hayatına vâkıf olmayacağımız için onun beyanıyla ve davranışlarıyla yetinmeliyiz.

Herkesin ‘sînesinin özünü, niyetini’ sadece Rabbimiz bilir ve kesin, âdil ve şeffaf hesap da sadece O’na verilir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET