KIRK YIL SONRA...

Altmışlı yaşlarına merdiven dayamış ve İHL’de beraber okumuş 10-15 arkadaş 40 yıl sonra bir araya gelir ve hasret giderirler. Her biri “bişey” olmuştur, kimi ticarete, kimi siyasete atılmış, kimi prof. olmuş vs., biçoğu da emekli olmuştur.

İçlerinden biri ötekine, “sen içimizde en akıllı, en çalışkan adamdın; isteseydin çook yüksek mevkilere gelir, bu memlekete, bu dine hizmet ederdin.” der. 

Evet, ben isteseydim “iyi yerlere” gelirdim, fırsat da vardı ama “bişey” olmadan önce “Müslüman” olmayı seçtim.

Zaten Müslüman değil miydi(n/k)?.

Müslümandık ama kendi isteğimiz ve kendi çabamızla, bilerek Müslüman olmamıştık; ben kendi çabamla ve bilerek Müslüman olmayı denedim; ‘oldum mu olamadım mı ondan da emin değilim’.

...

Ne yaptın Müslüman olmak için?

İslâm dini ile birlikte diğer dinleri (kapitalizm, sosyalizm, liberalizm, demokrasi vb.) araştırdım; onları İslâm’la mukayese ettim; dinlerin arkasındaki düşünce sistemlerini (felsefeleri) merak ettim; yapıma = fıtratıma en uygun olan dinin İslâm olduğuna karar verdim ve beni yönlendiren/yöneten diğer ilâhları reddettim, Allah’a inandım = güvendim, kendimi O’na = O’nun dinine teslim ederek “Lâ ilâhe illâ Allah ve Elhamdülillahi Rabbil âlemin.” dedim.

Müslüman olmanın dışındaki tüm olmaların “atama”; Müslüman olmanın “inanma” olduğuna; Müslüman olmanın kişide ebedî kalacağına; kimsenin bu olmayı bizden geri alamayacağına; öteki olmaların da geçici/fâni olduğuna inandım. “Bişey olmak” isteyenler, önce Müslüman olmak için çalışmalı; çünkü Müslüman olmak, hem bu dünyada hem öte dünyada işe yarar bişey. Kişi, önce Müslüman olmalı, sonra ne olmak istiyorsa onu olmalı; Müslüman olmadan başka bişey olmak, bana mantıklı gelmedi; ben tüm enerjimi önce Müslüman olmaya harcadım; Müslüman olmadan başka bişey olmanın beni Müslümanlıktan uzaklaştıracağına da inandım...

...

Miras aldığım Müslümanlıkta “iç huzuru” bulamadım. Müslüman olmak, aynı zamanda “iç huzuru” aramak ve bulmaktır, diye düşündüm. Sizler “bişeyler” oldunuz, bu oluşlarınız sizlere iyi paralar da kazandırdı; pekiî mutlu ve huzurlu musunuz?!.

...

Benim sizler kadar param yok ama sizler kadar da “endişeli”! değilim. Benim “endişem”!, güvendiğim Rabbimi “üzmektir”!. O’nu “üzmezsem”, O da beni üzmez. O’nu üzmek!, O’nun emrine muhalif davranmak, O’nun dışındaki başka ilâhların emrine uymak, onların dinine göre yaşamaktır. Ben o ilâhları terk ederek ve Rabbime ilticâ ederek Müslüman oldum.

...

(Not : İlticâ: Sığınma, himayesi altına girme. Bu işi de Eûzu-Besmele çekerek yapma. Allah dışındaki ilâhlardan = şeytanlardan Allah’a sığınma; sadece sözle değil özle de.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET