TEVEKKÜL
Zor bir konu. Kelimenin aslı vekil, VKL. Tevekkül, birini kendine vekil kılma.
Müvekkil, vekil kılan; vekil, vekil kılınan. Vekil kılmada yetki de verilir.
Rabbimiz bizi yaratınca bize yetki vermiş ve bizi yeryüzüne ‘halife’ kılmıştır.
Hukukta, avukatımıza; siyasette milletvekilimize vekâlet (oy) verirken yetki veririz.
Pekiî!... Biz Allah’a tevekkül ederken, “yetki” verirken!...
İşin zor noktası burası.
Kişi, bazı işleri kendi yapar; bazı işleri yapamaz, birilerini vekil kılarak ve onlara yetki vererek yaptırır.
...
Bizler Allah’a tevekkül ederken, sadece yapamadığımız işlerde mi O’na yetki verir = O’nu Vekil kılarız?!.
Tevekkülü böyle anlayanlar da vardır ama asıl tevekkül, her işimizde O’nu Vekil kılmamızdır; bu çook zor bişeydir; kişi kendini hem yok sayar hem de var. ‘Var sayması’ yetki vermesi ile; “yok sayması’ her işi O’na havale etmesiyledir!.
...
Tevekkülü doğru anlayanlar, kendilerini Rablerine “bağlayanlardır ve Rab ‘yoksa’! hiçbişey yok” diyenlerdir.”!
“Lâ Havle ve lâ Quvvete illâ Billah.”
Yorumlar
Yorum Gönder