ABDEST

Namaza hazırlıktır abdest.

Namaz gibi abdest kelimesi de Farsça. Namazın Arapçası Salât; abdestin Arapçası Vudu’. Vudu’, maddî ve manevî arılık ve temizlik demektir. Abdest, genelde maddî temizliği îmâ eder; çünkü, içinde su = ‘ab’ vardır; ‘dest’ ise eldir; abdest, el yıkama suyu anlamına gelir.

Abdest, ‘baştan ayağa’ temizliktir. Vudu’, bu temizliğin manevî alana = iç dünyaya = duygu ve düşüncelere de sirâyet etmesidir. 

Baş : Başa ve boyuna meshi; ağız, burun, kulak ve yüzün yıkamasını ve yukarıya = yüceye karşılık gelir ki, burada (başta) duyular, duygular ve düşünceler toplanmıştır; bunlar, semâya teması da gerçekleştirirler.

Ayak, aşağıdaki toprağa teması ifâde eder, ki, burası da dünyadır; kişi, dünyaya temasta da, semâya temasta da temiz ve arı-duru olmalıdır.

Huzur’da ise “aşağı-yukarı” yoktur; O her yerdedir, her yöndedir. Kıble, bizim birlik ve bütünlüğümüz içindir. Kıble, dış mekânda (zâhirde) anlamlı; iç mekânda (bâtında) ise, kıble her yöndür; Kâbe’nin içinde kıble yoktur.

Kişi, Huzur’a çıkmak = ibâdet etmek için abdest alarak = vudu’ yaparak madden ve ma’nen = zâhiren ve bâtınen, baştan ayağa = tepeden tırnağa temizlenir.

Abdestsiz namaz olmaz, namaz kılınmaz; salât ise, hiç ikâme edilmez.

Abdest âyeti olarak bilinen 5/Maide, 6. âyetteki emir, ğasele’den (gusül) ‘féğsilû’dur. Gusül, tüm vücudun temizlenmesidir; her vakit gusül yapılamayacağı (gusül abdesti alınamayacağı) için Allah-u A'lem, abdest, gusül gibi addedilmiştir. Kişi abdest alırken buradaki “genellemeyi”, iç dünyasına da (duygu ve düşüncelerine de) teşmil etmeli, bedenen ve ruhen temizlenmeli, arınmalıdır.

Sadece “ibâdet etmek” için abdest almak farzdır ama “bilenler”, her işi “ibâdet gibi” yaptığından abdestsiz gezmezler; yaptıkları işleri “Allah için = Allah Rızası için” yaparlar; iş yaparken “hiç bir kötü niyet” taşımazlar; onların namazları “Salât-ı Dâimî”dir = “ellezîne hüm alâ salâtihim dâimûn.” (70/23.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET