VAR

Bu var, futboldaki VAR (= Video Assistant Referee) değil, ontolojinin var’ı; bişeyin, birinin var’lığı. Dr. Halim Hilmi Bilsel’in lise yıllarında okuduğum ‘Allah Vardır’ kitabındaki var.

‘Allah Vardır’ demek, aslında Allah var’lıktan pay alıyor demek; oysa, Allah, hiçbir şeyden pay almaz, aksine Allah, her şeye ve herkese var’lık verir; O olmazsa!, hiçbir şey ve hiç kimse var olamaz. O zaman, şöyle de söylenebilir : Herkese ve her şeye var’lığını (= var’lık) veren, O’nun Var’lığıdır. Herkes ve her şey, O’nun Var’lığından pay alır, O’ndan zerre bişey eksilmez. O, bize var’lık vermese (= bizi yaratmasa), bizler (zaten) var olamayız.

Kendimizi var zannetmeyelim!.

“... küllü şeyin hélikün illâ Vecheh...” (28/88.)

En iyisi ben âyetin tamamını vereyim.

“Allah ile birlikte başka bir ilâhtan istekte bulunma!. (= başka bir ilâha yalvarma, duâ etme = velâ tedu’). (Zaten) O’ndan başka ilah yok (ki!). O’nun Yüzü/Vechi hariç her şey yok olucudur. Hüküm O’nundur. O’na döndürüleceksiniz.”

Dönünce de O, bize bizim burada yaptığımız amellere uygun bir var’lık vererek, var olmaya devam edeceğiz. Yâni, “nasıl”! var olacağımıza biz (= kendimiz) karar vereceğiz; O da bizi öyle var edecek. Allah-u A’lem. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET