İNÂYET

İnâyet : Rabbin yardımı, lütfu, ihsanı. 

“O’dur Beni yaratan, Bana hidâyet veren (= yol gösteren), yediren-içiren, hastalandığımda şifa veren, Beni öldürecek ve diriltecek olan, hesap günü hatalarımı bağışlayacak olan. Rabbim, Bana hükm/hikmet ver ve Beni sâlihlerden eyle.” (26/78-83.)

Devamı da olan bu duâ, Hz. İbrâhim (a.s.)’a ait. Hz. İbrâhim, Rabbinin inâyetini “yakından” fark etmiş ve hissetmiş görünüyor.

Hz. İbrâhim’e göre, Rabbi Onun üzerinde “doğrudan etkili”!. Onu yediriyor-içiriyor, şifa veriyor... bu, bize göre “anormal”!. Biz biliyoruz ki, tüm bu işler için Rabbimiz, birilerini (= meleklerini, biz kullarını) kullanır, O Kral’dır, Melik’tir.

...

Her şey ve herkes O’nun kuludur. O’nun kulları :

1. Kul olduklarını bilenler, O’na bilinçli kulluk yapanlar.

2. Kul olduklarını bilmeyenler, O’na bilinçli kulluk yapmayanlar.

3. Kul oldukları hâlde O’na kulluklarını inkâr edenler, O’na âsilik yapanlar.

İlk grupta Mü’minler; ikinci grupta cahiller ve günahkârlar; üçüncü grupta şeytan dostu, şeytanlaşmış kâfirler ve zâlimler var.

Her üç grup da Allah’ın kullarıdır ama Allah, Kendisine yapılan kulluğun “bilinçli ve gönüllü” yapılmasını istiyor. 

Allah, kul-larına inâyetini her üç grup insanı da kul-lanarak gösterir. Mûsâ için Firavunu kullanmıştı. Hz. Muhammed için Abdulmuttalib’i, Ebû Tâlib’i... insanları denemek için şeytanları (= kötü insanları, kötüleri) kullanır. Çook sevdiği kullarını, Kendisine inanan Mü’minleri ile tanıştırır.

Yaratması (= akıl ve sağlık vermesi) ve yaşatması (= hava, su, ekmek vermesi) ayrı bir inâyettir.

O’nun bize inâyeti olmasa (= kesilse), biz bir ân bile yaşayamayız. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET