MESAFE

Mesafe: Bir noktanın (yerin) başka bir noktaya (yere) uzaklığı. Mesafe, mekânî/mekânsaldır; mekânın ikiye (ve çoğa) bölünmesiyle gerçekleşir. İki (ve daha çok) mekân arasındaki mesafeyi kat etmek (?!) ise zamanî/zamansaldır. Kat etmek, hem (iki mesafeyi) birleştirmek hem de (birleşik olanı) kesmek demektir.

Aslında mekân da zaman da bir bütündü/r. Su damları, sudan oluşur. Hava, su, toprak ve ateş de (= anâsır-ı erbâ) zamanında bir bütündü. “Allah, duman (buhar) hâlindeki göğe yönelmişti.” (41/11. 44/10) Her şey, bu bütünden “yoğunluğuna göre” bölündü ve varlıklar arasında bir hiyerarşi oluştu; kimi varlık göründü; kimi varlık da esrara büründü. (= şehadet ve gayb) Bu bölünme ve birleşme, “zamanla” oldu, olmakta... Zaman, mesafelerin (= mekânların) kat edilmesi = bölünmesi ve birleştirilmesidir. Bu açıdan veya buradan bakabilirsek, zaman, mekândan; mekân da zamandan ayrı değildir.

Her fert, tür olarak insanın (insanlığın) bir parçasıdır. Fert, bir yerden (mekândan) başka bir yere (mekâna) giderken, zamana ihtiyaç duyar. İnsan, mekânda ve zamanda hareket ederken, olumlu veya olumsuz bir merhale (hâl değişimi) kat eder. Kemâl, olumlu merhale kat etmek = varlık hiyerarşisinde bir üst (veya daha yukarı) seviyeye/seviyelere çıkmak; düşüş, olumsuz merhale kat etmek = varlık hiyerarşisinde bir alt (veya çook aşağı) seviyeye/seviyelere inmektir. Bu iniş-çıkışları iki boyutlu olarak düşünmemeliyiz. Üç ve daha fazla boyutta, bütün yönler kaybolur; mekân ve zaman, ya genişler ya da daralır = kabz ve bast; genişleme, birleşme-bütünleşme ile; daralma, bölünme-parçalanma ile olur.

Yüksekten inme (= inzâl) ve yükseğe çıkma (= urûc, mi’rac) da böyledir. Bu iniş-çıkışta, bura (= bu dünya, burası) baz alınır. Bura (= dünya) ile ora/öte (= âhiret) arasındaki mesafeyi ecelle (= burada bize verilen zaman süresiyle) kat ederiz. Öteye göre düşüş (= iniş), cehenneme; çıkış/yükseliş, cennete tekâbül eder. Cennetin de cehennemin de kendi içinde sonsuz mesafeleri (dereceleri, kademeleri, merhaleleri) vardır, bulunmaktadır.

Belki de (bütün) zaman ve mekân, bizim içimizdedir, bizdedir. Herkes, kendi içinde mesafe ve merhale kat etmektedir. Kimi, bu mesafeleri ve merhaleleri kat ederken bast; kimi de kabz hâli yaşamaktadır. Kabz, darlık, sıkıntı. Bast, genişlik, rahat. Cennet ve cehennem, mekânın ve zamanın (= mesafenin ve merhalenin) sonsuzluğudur. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM