DİN İLE İLİŞKİMİZ

Din, Kur'ân ise, Kur'ân’a (Allah’a) en yakın olan en fazla dindar; en uzak olan da en az dindardır. Yakın-uzak terimini zamansal ve mekânsal açıdan kullanırsak, Kur'ân’a en yakın olan Efendimiz ve ashâbı; en uzak olanlar da bizleriz, ama ben bunu (= zamansal ve mekânsal açıdan yakınlığı-uzaklığı) kast etmiyorum. Kur'ân’a (Allah’a) her devirde yakınlık-uzaklık mümkündür ama Allah’tan bağımsız/ayrı bir Kur'ân mümkün değildir!. Kur'ân ile Mushaf farkına dikkat çekerim. Mushaf, 1400 yıl önce yazılan; Kur'ân, her ân okunan Kitâb’tır.

Kur'ân’ın merkezinde Allah ve insan (!); Mushaf’ın merkezinde ise sadece yazı vardır. Kur'ân, o gün Efendimizin hayatı ile = Sünneti ile hayat bulmuş, canlanmıştır. Bugün, O hayat, yazı ile “donuklaşmıştır.”!. Kur'ân (= Mushaf) okumak, yazıdan (= Mushaf’tan) insana, insandan da Allah’a gitmek, Mushaf’taki ilkeleri hayat kılmak veya canlandırmaktır. Bu yapılmazsa, yapılan sadece Mushaf’ın (= donuk = ölü bir Metnin, yazının) okunması = seslendirilmesi = sese dönüştürülmesidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET