DİL ve ANLAM

Şeyler zihne (= düşünceye); düşünce (= zihin) dile; dil ifâdeye = kelimelere dönüşmeden “anlama ve açıklama” olmaz.

Şeyler dışardadır; şeylerdeki ‘ayrımları = farklılıkları = sınırları, “Yaratma” ile belirlenir ve her yaratmada bir “melek” görevlidir.

Doğru anlama, dışarının içeri (= zihin) ile uyumu; doğru açıklama da dilin zihinle (= içeri ile) uyumu ile mümkün olur.

Logos : Söz, Kavl, Kelime, Akıl, Düşünce, İlke ve Yasa anlamlarına gelir. 

İlk Söz : “Kün = Ol.”!dur.

Bu “Kün’ün” içinde “her şey” vardır.

Varlık = kâinat, “Kün”! (= kevn) ile var olmuştur.

Kâinat, “Rabbin Kelimesidir, Yahyâ da İsâ da.” (3/39 ve 45.)

Tüm felsefe, logos’u şerh çabasıdır. 

Anlama : Kişilerin, aynı zamanda şeylerin içinde olan “şey”!; açıklama : içeride olanın (= anlamanın) dışarı atılması = çıkarılmasıdır. Şeyler, kendi “hâl dilleri ile”; kişiler, hem “hâl dilleri hem de ortak dilleri (= lisan)” ile içlerindeki anlamı dışarı çıkarırlar; (insanlar söz konusu olunca da) ilkine düşünme; ikincisine ifâde etme denir.

Anlam nerededir?!.

“Kün”! emrinde, Tanrı’da!.

Tanrı’nın “cazip”! olmasına bir de bu açıdan bakalım!.

Tanrı, Kendisine (nihâî anlama)! ulaşalım diye bize akıl ve kalp (= ef’ide) vermiştir.

Anlam(a)lardaki farklılık ya da çatışma (= farklı anlamalar), nihâyetinde Tanrı’yı Bir’leyememekten kaynaklıdır. 

Bize göre! anlamın ‘içeride ve dışarıda’ olması, bir ikilik = dualite gibi görünse de; gerçekte anlam, ‘ne içeridedir ne de dışarıdadır’, Tanrı’dadır; Tanrı, her yerdedir. Böyle bakarsak, anlam da her yerdedir ama biz, bu anlamı bütün hâlinde değil, bölük-pörçük algılarız; bu bölük-pörçüklüğü ne kadar bütünleyebilirsek, anlamamız da o kadar iyi olur. 

Bize göre! insan, nasıl beden ve ruhsa; dile göre de anlam, lafız ve mâ’nâdır; dilin bedeni lafız, (= kelimeler, harfler ve cümleler = metin), ruhu da mâ’nâdır (= anlamdır); aslında beden ve ruh bir bütündür; “ayrılık”!, sadece “zamanda ve mekândadır.”!. Avam, bedeni (lafzı = tek anlamı); havas, ruhu (mâ’nâyı = alegorik/metaforik anlamı) anlar ya da ruhun bedenle, bedenin ruhla ilişkisini “doğru” kurar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET